CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı incelemede, hesapsızca verilen geçiş garantileriyle köprü ve otoyollarla sermayelerine sermaye katan 44 özel şirketten sadece yedisinin vergisini ödediği 37’sinin zarar beyan ettiği belirlendi. Ancak bu 37 şirket, süreç içinde devletten garanti alacaklarını tahsil etmeyi sürdürdü. Bu şirketlerin kamuoyuna açıklanması gerekiyor. İktidarın plansızlığının ve hesap bilmezliğinin faturası daima yoksul ve dar gelirli vatandaşın sırtına yükleniyor. Savunma sanayiine destek adına vatandaştan 750 lira kredi kartı limiti üzerinden alınması planlanan para da vergi değil, haraçtır. İktidarın gücü sadece garip gurebaya yetiyor” dedi.
ŞİMŞEK TUTARLARI AÇIKLAMADI
CHP Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e 18 Temmuz 2024 tarihinde, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) ve Yap-İşlet-Devret (YİD) projelerini yapan şirketlerin vergi tutarlarını sordu. Bakan Şimşek, Karasu’nun önergesine 9 Ekim tarihinde yanıt verdi ancak vergi tutarlarını açıklamadı. Karasu, Bakan Şimşek’in cevabına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
‘GARANTİLER’ CEPTE
Karasu’nun açıklaması şöyle:
– Krizi fırsat bilen iktidar, yeni vergiler için düğmeye bastı. Yakında TBMM’de görüşülmeye başlanacak kanun teklifiyle yoksulluk ve geçim sıkıntısı çeken milyonlarca vatandaş yeni vergi uygulamasıyla daha da mağdur edilecek. Ancak gelir garantili ve belli şirketlere aktaran KÖİ ve YİD üzerinden hayata geçirilen projelerle vergi vermeyen şirketler ve vergi borçları, sır olarak kaldı. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı incelemede, hesapsızca verilen geçiş garantileriyle köprü ve otoyollarla sermayelerine sermaye katan 44 özel şirketten sadece yedisinin vergisini ödediği 37’sinin zarar beyan ettiği belirlendi.
– Ancak bu 37 şirket, süreç içinde devletten garanti alacaklarını tahsil etmeyi sürdürdü. Bütçe ve Sayıştay verilerine göre, son beş yılda bu şirketlere 122,3 milyar lira ödeme yapıldı, 2024 yılında 162,4 milyar, 2025 yılında 240,8 milyar, 2026 yılında 271 milyar lira olmak üzere toplam 674 milyar lira daha ödenmesi öngörüldü. Ancak sözleşmeler döviz kuru üzerinden hesaplandığı için bu tutarlar daha da artıyor.
“VERGİ DEĞİL HARAÇ”
– Bu şirketlerin kamuoyuna açıklanması gerekiyor. İktidarın plansızlığının ve hesap bilmezliğinin faturası daima yoksul ve dar gelirli vatandaşın sırtına yükleniyor. Savunma sanayiine destek adına vatandaştan 750 lira kredi kartı limiti üzerinden alınması planlanan para da vergi değil, haraçtır. İktidarın gücü sadece garip gurebaya yetiyor. Ama fakirden alıp zengine, itibardan tasarruf etmeyen saraya veriyor. Yandaş şirketlere giden hortumları kesemiyor ama hep vatandaşın boğazına çöküyor. Bakın, büyük yatırımlarda bulunan kamu kurumlarının ihalelerinde hep aynı isimler var.
– Bu şirketler garantilerini aldılar; vergi indirimi, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, KDV iadesi, sigorta pirimi, işçi hissesi desteği gibi pek çok teşviklerden de yararlandılar. Hala birçok kamu ihalesi, adrese teslim yine bunlara gitmeye devam ediyor. AKP düzeni işte bu. Yoksul vatandaştan al, zenginine ver. Sordum, vergi mahremiyeti gerekçesiyle bu şirketler ve borçları açıklanmıyor. Ama yoksul vatandaşın kursağındaki son lokmayı almak için her çeşit yöntemi çevirmeyi biliyorlar. Kendi yarattıkları ekonomik krizin faturasını vatandaşa kesmek istiyorlar. Dillerinden düşmeyen vergi adaleti bu değil. Vergi adaleti çok kazanandan çok, az kazanandan az almakla olur. Yoksulu soymakla değil.